Bu içeriği 4 dakikada okuyabilirsiniz.
Osmanlı'nın Avrupa'ya Verdiği Büyük İnsanlık Dersi
"Zat-ı Şahaneleri Osmanlı Mülkünün Sultanı Abdülmecid Han'a;
Aşağıda imzaları bulunan biz İrlanda Asilzâdeleri, Beyefendileri ve Sâkinleri, Majesteleri tarafından acı çeken kederli İrlanda Halkı'na gösterilen cömert hayırseverlik ve alâkaya en derin minnetlerimizi saygıyla takdim eder ve onlar adına Majesteleri tarafından İrlanda Halkı'nın ihtiyaçlarını karşılamak ve acısını dindirmek üzere cömertçe yapılan 1.000 Sterlinlik bağış için teşekkürlerimizi arz ederiz."

Avrupa'nın en batısında, 4.500 km uzağımızda, tarih boyunca hiç karşı karşıya gelmediğimiz bir memleketin insanlarının, bugün Topkapı Sarayı arşivinde muhafaza edilen bu üç beş satırlık teşekkür mektubu aslında ciltler dolusu kitaba sığmayacak bir insanlık örneğinin en açık ifadesiydi.
İrlanda 1847. O dönemde Birleşik Krallığın bir parçası olmasına rağmen İngiltere tarafından tam bir sömürge gibi yönetilen İrlanda'nın en önemli geçim kaynağı patatesti. 1845'te Amerika'dan gelen zehirli bir mikroskobik mantarın, patates ürününün 3'te 1'ini yok etmesiyle başlayan kıtlıkta, ertesi yıl da ürünün %80'i tarlalarda çürüdü. İrlanda halkının açlıktan, tohumluk ayırdığı patatesleri de yemesi sonucu, kıtlık 1847'de zirveye ulaştı. İrlandaca "Gorta Mór" yani "büyük açlık" olarak geçen büyük kıtlık, 1845-1852 yılları arasında kitlesel ölümlere ve göçlere neden olmuştu. O dönem 8 milyon civarında olan nüfus, açlıktan dolayı gerçekleşen ölüm ve göçler nedeniyle 5 milyona kadar düşmüştü. İrlanda halkı açlıktan kırılıyordu. Amerika kıtasında yaşayan yoksul kızıl derili kabilesi Çoktavlar'ın bile aralarında 170 dolar toplayıp İrlanda halkına destek olmaya çalıştığı bu dönemde, İngiltere ve sömürgelerinden elde ettikleri zenginlikler sayesinde oldukça parlak günler geçiren Avrupa'nın büyük ülkeleri bu faciaya tamamen kayıtsız kalmışlardı.

O günlerde Osmanlı İmparatorluğu da büyük ekonomik sıkıntılar ve sorunlarla uğraşmaktadır. Ancak tarihten gelen Türk yardımseverliği burada da kendisini gösterir. Sultan Abdülmecid, kendisine yapılan herhangi bir yardım talebi olmamasına rağmen, harekete geçerek İrlanda halkına o dönem için oldukça önemli bir rakam olan 10.000 sterlinlik yardımda bulunmak istediğini büyük elçi aracılığıyla İngiltere kraliçesi Victoria'ya bildirir. Fakat dönemin üzerinde güneş batmayan imparatorluk, zengin İngiltere'nin kendi tebasü olan İrlanda halkı için gönlünden kopan ancak 2000 sterlin olmuştur. Kendisinin sadece 2000 sterlinlik bir yardımda bulunduğu İrlanda halkı için Osmanlı'nın 10.00 sterlin yardım yapmak istemesi Kraliçe Victoria'yı rahatsız eder. Buna izin verilemeyeceğini ve miktarın düşmesi gerektiğini bildirir. Neticede Osmanlı bağışı Kraliçe'nin baskısıyla 1000 sterline indirir. İngiltere kraliçesinin kendi topraklarına dahil bir bölgeye, Osmanlı İmparatorluğu tarafından yapılmak istenen para yardımını engellemesi ve yardım miktarını 10'a 1'e düşürmesi tarihe ibret verici bir olay olarak geçmiştir.

Ancak Sultan Abdülmecid bununla yetinmez. Muhtemel siyasi gerilimleri ve ulaşım güçlüklerini de göze alarak, 4500 km uzaklıktaki İrlanda'ya muhtelif gıda malzemelerini, tahıl ve tohum yüklü 3 gemi dolusu insani yardım gönderir. İngiltere bunu da engellemek için elinden geleni yapar. Gemileri İrlanda'nın başkenti Dublin limanına sokmaz. Ancak Osmanlı gemileri ne yapar ne eder, getirdiği yardımı, Dublin'e 50 km uzaklıktaki Drogheda Limanı'na boşaltmayı başarır.
Osmanlı'nın bu alicenaplığı, açlıktan kıtlıktan ve hastalıktan kırılan İrlandalı'lara bir nebze derman olmuş, pek çok kişiyi ölümden kurtarmıştır. İrlandalı'lar ve Drogheda halkı bu yardımı hiç unutmaz. İrlanda, 1923 yılındaki Lozan görüşmeleri sırasında tüm ülkelere karşı Türkiye'yi destekler. İrlanda temsilcisinin toplantılar sırasında ünlü şairimiz Yahya Kemal'e söyledikleri ilginçtir;
"Biz bir yandan açlık ve kıtlıktan kırılıp, bir yandan salgın hastalıklarla boğuşurken, diğer Avrupalı'lardan hiçbir yardım ve destek görmedik. Ama sizin Osmanlı dedeleriniz yardım olarak hem para, hem de gemiler dolusu erzak gönderdiler. O zor günlerde bize insanca, dostça uzanan eli asla unutmayız. Siz her zaman desteklenmeye laik bir milletsiniz. Bunu çok iyi hak ediyorsunuz."
1995 yılında Drogheda kentinin kuruluşunun 800. yılı münasebetiyle yapılan törende, Drogheda belediye başkanı Frank Godfrey tarafından yaptırılan şükran plaketi, bu yardımı ölümsüzleştirmek adına, Türk gemicilerin misafir edildiği eski belediye sarayının duvarına çakılır.

2010 yılında Türkiye'yi resmen ziyaret eden ilk İrlanda Cumhurbaşkanı Mary McAleese de düzenlediği basın toplantısında şu sözleri söylemiştir: "1 milyon İrlandalı'nın hayatını kaybettiği büyük açlık döneminde, Türk halkının bize nasıl yardım ettiğini çok iyi hatırlıyoruz. İrlanda halkı bu eşine az rastlanır bonkörlük girişimini asla unutmadı."
Kaderin hoş bir cilvesi, Osmanlı gemilerinin yardımı ulaştırdığı Drogheda kentinin sembolü de Osmanlı bayrağı gibi Ay Yıldız'dı. 1919 yılında kurulan, kentin futbol takımı Drogheda United'ın amblemi de yine Ay Yıldız'dır. Takma ismi "Türkler" olan bordo mavili Drogheda United takımı, 2012 yılında Trabzonspor ile kardeş takım olmuştur.

Bu içeriği MasivaTurk.com sitesini kaynak göstererek kullanabilirsiniz. İçeriklerin; MasivaTurk.com sitesi kaynak gösterilmeden herhangi bir web sayfasında, sosyal
medyada ve görsel basında yayınlanması yasaktır. Ayrıntılı bilgi için Kullanım Koşulları sayfasını okuyabilirsiniz.
30.05.2016
Ecdadımız, dedelerimiz Avrupa'ya ve diğer ülkelerin insanlarına her zaman iyi davranmıştır. Kötü bir tutum içinde olmamıştır. Ancak bu zamana kadar hep tarih bize yanlış anlatıldı, nedendir bilinmez. Fakat zaten biz inanmadık.
Osmanlı, o dönemde Avrupa'dan kültür olarak çok üstündü ama ne yazık ki günümüzde öyle değil.
Trabzonspor ile kardeş takım bile olmuşlar. Yakında İrlandalı'ları Türkleştirirsek şaşırmayın, helal Osmanlı'ya.
Osmanlı'nın yaptıkları tarih boyunca tüm dünyada yankı buldu. Biz torunları olarak da onları örnek aldık kendimize.
Osmanlı, Avrupa'ya tarihte çok ders verdi fakat bu Avrupalılar Osmanlıyı karalamak için elinden gelenleri ardına koymuyorlar.
Osmanlı Devleti daha doğrusu İmparatorluğu, bizden olmayan yani gayri müslim olanlara dahi çok iyi davranmıştır. Sömürmemiş ve aslında bizler ne isek onlara da öyle davranmıştır.
Tarihimizi ne kadar az biliyoruz. Dahası ayrıntıları çok bilmiyoruz. Sayenizde bilgi dağarcıma yeni bir tarihi bilgi ekledim. Teşekkürler. Takibe aldım sizi ben de beklerim.