Matematiğin ve Bilimin Temelini Oluşturan Sıfır Rakamının Ortaya Çıkışı
Sıfır rakamı, matematik, bilim ve mühendisliğin temelini oluşturur. Sıfır, aynı zamanda dünyanın en güçlü rakamı olarak kabul edilir. Bunun nedeni ise sıfır ile geleceği tahmin etmek mümkündür. Ancak bunu anlamak ve sıfır rakamının gücünü görmek için ilk olarak sıfırın doğuşunu bilmek gerekir.
Kavram olarak sıfır, eski çağlardan beri vardır. Maya yazıtlarında ve Babil tabletlerinde de mevcut olan bir rakamdır. O dönemlerde sıfır, mevsimlerin akışı ile ilgili hesaplamalarda kullanılmış.
Eski alimler, sıfırı, bir sayının olmadığını yani yokluğunu belirtmek için kullanmış, aynı günümüzde 101 sayısını söylerken 10'lar basamağında bir değer bulunmadığını göstermek için kullanıldığı gibi.
Tarihte İlk Kullanan Kişi İslam Alimi Harezmi
Sıfırın mucidi ve tarihte ilk kullanan kişi Fars asıllı İslam alimi Harezmi'dir. Harezmi, matematik alanında yaptığı çalışmalar ile cebirin temelini oluşturmuştur. Bir süre bulunduğu Hindistan'da sayıları ifade etmek için harfler veya heceler yerine, basamaklı sayı sisteminin (onluk sistem) kullanıldığını tespit etmiştir. Harezmi'nin bu konuda yazdığı kitabın, "Algoritmi de numero Indorum" ismiyle Latince'ye tercüme edilmesi sonucunda, sembollerden oluşan bu sistem ve sıfır, 12. yüzyılda batı dünyasına sunulmuştur.
Kökeni Hindistan
Kökeni Hindistan'da başlayan sıfırın, matematiksel bir sayı olarak dünya genelinde kabul görmesi ise 2000 yıl almıştır ve bu da yine Hindistan'da gerçekleşmiştir.
Matematik konusunda yazılar yazan Alex Bellos: "Hiçbir şeyin, bir şey olduğu fikrinin, onların kültüründe zaten köklü bir yeri vardı. Örneğin "nirvana" bir hiçlik halidir; tüm endişe ve arzularınızdan arınmışsınızdır. Öyleyse hiçliği ifade eden bir sembol neden olmasın?" demiştir ve bu sembole de "şunya" adı verilmiştir. Günümüzde bu kelime, kavram olarak hiç, sayı olarak sıfır anlamında kullanılmaktadır.
Günümüzde kullanılan tüm sayılar şekil olarak, tarihten bu yana büyük değişimler geçirmiştir, ancak sıfır, her zaman içi boş görünen bir yuvarlak olarak şeklini korumuştur. Hint mistisizmi ise bu yuvarlak şekli, "yaşam döngüsü" veya diğer bir adıyla "sonsuzluk kıvrımı" olarak yorumlamaktadır.
Harezmi'nin bulduğu sıfır rakamının 7. yüzyılda yükselişini, gökbilimci Brahmagupta sağlamıştır. Matematikte "şunya" herhangi bir basamakta hiçbir şey olmadığını göstermek için kullanılmasının yanında, hesaplamalarda da sıfır, diğer sayılar gibi kullanılabilir. Toplanır, çıkarılır veya çarpılabilir. Bölme işlemi ise biraz sorunludur, fakat daha sonra bu da matematikte başka bir alanın açılmasına sebep olmuştur.
Arap Sayı Sistemi
Hindistan'da kendine yer edinen sıfır, oradan da Orta Doğu'ya geçmiştir. Burada bulunan İslam alimleri sıfıra sahip çıkarak bugün kullanılan Arap sayı sisteminin bir kısmını oluşturmultur.
Ancak bu inanılmaz ruhani ve aydın bir başlangıcın ardından sıfır, farklı sıkıntılarla karşılaşmıştır. Hristiyanlığın İslam'a karşı düzenlemiş olduğu Haçlı Seferleri, Arap fikirlerinin, matematikte dahi olsa, yaygın şüphe ve güvensizlikle karşılaştığı bir dönemde Avrupa'ya geçmiştir.
1299 yılında Floransa'da, diğer bütün Arap rakamlarıyla beraber sıfır da yasaklandı. Bunun gerekçesi ise sıfırın kolaylıkla dokuza dönüştürülerek, rakamların sonuna birkaç sıfır eklenip fiyat şişirme yoluyla sahtekârlık yapılabilmesiydi. Üstelik negatif sayılara bir geçit olduğundan dolayı sıfır tehlikeli görülüyordu. Negatif sayılar, borç alma ve borç verme olgusunu meşrulaştırıyordu.
Tüm bunların sonunda sıfırın, diğer tüm Arap rakamlarıyla beraber kabul görmesi 15. yüzyılı buldu. O zamanlar İngiltere'de bulunan Oxford Üniversitesi, yüzyıllardır eğitim veren bir kurumdu ve matbaa da yeni kurulmuştu. Oxford Üniversitesi ve matbaanın kurulması, sıfırın matematikte bir fikir olarak gelişmesine yardımcı oldu ve bugün kullanılan birçok bilimsel çalışmaya ve teknolojik yöntemlere kaynaklık etti.

Rönesansın Tetikleyicisi
17. yüzyıla gelindiğinde sıfır, Fransız filozof Descartes'ın icat ettmiş olduğu Kartezyen koordinat sisteminin (okuldaki x ve y grafikleri) temelini oluşturuyordu. Günümüzde, mühendislikten bilgisayar grafiklerine kadar birçok alanda hâlâ bu sistem kullanılmaktadır.
Matematik konusunda yaza Alex Bellos ise sıfırın önemini şöyle dile getirmiştir: "Rönesans aslında sıfırı içeren Arap sayı sisteminin gelişiyle başlamıştı. Böylece aritmetiğin siyah-beyaz dünyası birden muhteşem renklere bürünmüştü."
Ancak Rönesans döneminde sıfır öyle bir güç kazanmıştı ki, yeni tutkulara yol açmıştı. Şu an da okumuş olduğunuz yazının başlarında bahsedilen "sıfıra bölünme" meselesine gelecek olursak; sıfırı sıfıra bölme düşüncesi hesaplamanın temelini oluşturur. Hesaplama, matematikte değişimi ifade eder ve gelecekte olması ihtimal şeylere öngörülerde bulunulmasını sağlar. Zaman içinde değişen bir şeyin grafiği çizilerek belli eğilimler görülebilir ve sonrasına dair tahminlerde bulunulabilir.
Hesap, borsanın gidişatından, vücutta ilaç dağılımına kadar herhangi bir şeyin zamanla gösterdiği değişimi tarif eder. Harezmi'nin ilk olarak kullandığı ve daha sonra tüm dünyada, matematikte ve bilimde vazgeçilmez bir rakam olan sıfır kavramı olmadan bunların hiçbiri mümkün değildir.
böyle büyük ilim irfan sahibi insanların hakları ödenmez.bir de şimdi ki gençliğie bak
İşin kötü tarafı elin avrupalısı kendini üstün görüp bilimde fende biz ilerledik diye geçiniyorlar.Halbuki yatıp kalkıp Müslüm dünyasına dua etmeleri gerek.
Her halde sıfır keşfedilmeseydi bilgisayar bilimleri ve elektronik olmayacaktı.
Lisede okurken matematik öğretmenim anlatmıştı bu hikayeyi. Şimdi burada kaşılaşınca duygulandım. Her şey için sağol öğretmenim.
0 rakamının önemini açıklayan çok iyi bi yazı olmuş. Zannedilenden daha önemli bi yere sahip bu rakam çoğu şeyin doğuşu niteliğinde.
Bir rakamın insanlık için bu kadar önemli olabileceğini kim düşünebilir ki. Bilim yolumuzu aydınlatan tek ışık...
Pakistanlı bir arkadaşımı sürekli bununla alakalı şaka yaparım ve çok kızar. Bu sayfayı da gönderdim...
O yıllarda matematik dehası olmak bence çok daha büyük bir başarı. Şimdi matematik ile ilgili yüzlerce konu var, geçmişten günümüzü kadar gelişe gelişe şuan ki duruma geldi.
Ne olursa olsun, şu matematiğe hiç bir zaman kafam basmadı, basmayacak da sanırım :)
Sıfır rakamının Hindistan'da bulunmuş olmasına çok şaşırdım, hem de takdir ettim.
Sıfırı tarihte ilk kullanan kişinin bir İslam alimi olduğunu biliyordum ama el-Fezari olarak aklımda kalmıştı.