Bu içeriği 5 dakikada okuyabilirsiniz.
Katil Deniz Canlıları: Piranalar
Katil ruhlu, doyumsuz ve kana susamış... Büyük beyaz köpekbalıkları hariç, başka hiçbir balık bu kadar kötü bir üne sahip değildir. Piranalar, yiyeceklerini yerken takındıkları tavır yüzünden köpekbalıklarına benziyorlar. Dişlerini avına geçirdikten sonra, hızlı kuyruk hareketleri sayesinde vücudunu sağa sola atıyor ve sahip olduğu bütün güçle bir parça eti koparıp anında yutuyor, sonra tekrar avına yükleniyor. Böylelikle pirana, her büyüklükteki avla rahatça baş edebiliyor. Binlerce balıktan oluşmuş büyük sürüler halinde yaşayan piranaların, suya giren yada düşen; sığır, geyik ve at gibi iri hayvanlara bile saldırdığı bilinmektedir. Bir pirana sürüsünün avını parçalamasına tanık olan biri, bu anı ömrü boyu unutmayacaktır.
Piranalar Güney Amerika'nın genelindeki nehirler ve tatlı sularda yaşayan, güçlü çeneleri,sivri dişleri ve büyük sürüler halindeki beslenme alışkanlıkları ile bilinen bir balık türü. Amazon Nehri ve yan kolları 30'a yakın pirana türünün de anavatanı. Genellikle bitki ve meyveler,küçük balıklar, karidesler, leş ya da böceklerle beslenen bu türlerin içinde dört tanesi sıcak kanlı canlılara da saldırabiliyor. Bunların içinde en tehlikeli olarak bilinen türler ise kırmızı ve siyah piranalar.

Pirana, kızılderili dilinde makas anlamına geliyor. Piranaların en belirgin özelliği iri ve sivri dişleri. Güçlü kaslara bağlı alt ve üst çenesinde sıralanmış olan ustura gibi dişler ağız kapandığında birbirlerine sıkı br şekilde kenetlenir. Bu şekilde pirana kendinden çok daha iri olan avından büyük parçalar koparabilir. Ancak bu vahşi balık türünün dikkat çeken yönleri yalnızca dişleri değildir. Kan ve çürüme kokusuna karşı gösterdikleri hassasiyet de çok fazladır. Sürü olarak yaşayan ve birbirlerine son derece bağlı olan piranalar kan kokusuna dayanamadıkları için sürüden birinin yaralanması halinde onu bile hemen parçalamaktan kaçınmazlar. Olağan üstü koku duyuları sayesinde bulanık sularda bile anında avına ulaşabilmektedirler. Ayrıca işitme duyusu da mükemmel işlemektedir. Sudaki ses dalgalarını hemen algılarlar ve suya giren hayvanların suda çırpınan yaralı balıkların oluşturdukları basınç dalgalarını en bulanık sularda bile hemen hissedebilirler.

Piranalar Güney Amerika'daki yağmur ormanlarında yaşamın tamamen bir parçası olmuştur. Kızılderililer tarihten bu yana, pirananın alt dişlerini ok ucu veya çeşitli aletler yapmakta kullanıyorlar. Tatlı suların akbabaları olarak görülen piranalar, su baskınının yaşandığı bölgeleri leşlerden temizliyor. Böylelikle leşlerin çürümesi sonucu oluşan salgın hastalıkları bir ölüde önledikleri için önemli bir ekolojik işlev görüyorlar. Bölgede yaşayan bazı kızılderililer, suyun nehirden taştığı dönemlerde ölülerini toprağa gömedikleri için piranalardan yararlanıyorlar. Guarani kabilesinden kızılderililer, böyle dönemlerde ölülerini seyrek örülmüş ağlarla suya indiriyorlar ve cesetleri kemirmeleri için piranalara sunuyorlar. Çıkarılan iskeleti daha sonra tüylerle süsleyerek cenaze töreni yapıyorlar.

Aslında piranalar büyük hayvanlara ya da insanlara çok nadir olarak saldırırlar. Piranaların saldırganlıkları yılın dönemlerine göre değişmektedir. Yağmur mevsimlerinde yeterli besin olduğu için bu balıklar da sakin olurlar. Ancak bu manzara kurak mevsimlerin gelmesiyle birlikte değişir. Yiyecek kıtlığı ve stres, piranayı olağanüstü saldırganlaştırır ve suyun içinde hareket eden her şey onların iştahını kabartır. Her şeyden habersiz bir şekilde nehre su içmeye gelen atlar, inekler bile aniden bu yırtıcı balıkların saldırısına uğrayabilir. Bu dönemlerde hiçbir yerli nehre girmeyi aklından bile geçirmez.
16. yüzyılın başlarında Güney Amerika'ya ulaşan sömürgeciler piranalarla karşılaşınca dehşete düşmüşlerdi. 1553'de İspanyolların Amazon havzasında yaptığı bir yağmalama seferine eşlik eden bir papaz; "kurşun ve saçmayla yaralanan kızılderililer çığlıklar içerisinde kanodan nehre düşüyorlardı. Düştükleri yerde, nehirdeki canavar piranalar tarafından parçalanarak iskelete dönüştüler" diye anlatıyordu.

Günümüzde de her yıl Güney Amerika'da insanlara karşı yüzlerce pirana saldırısı yaşanıyor. Birçok Brezilya nehrinde piranalar hakkında ölüm riskini gösteren uyarı işaretleri vardır. Buna rağmen Amazon havzasında ölümle sonuçlanan saldırılar da meydana gelmiştir.
2011 yılında Bolivya'da, "Rosario del yata" şehrinde alkollü olarak nehre giren 18 yaşındaki erkek saldırıya uğrayarak piranalar tarafından parçalandı. 2012 yılında Brezilya'da 5 yaşında bir kız çocuğu, bir kırmızı pirana sürüsü tarafından parçalanarak öldürüldü.
25 Aralık 2013 tarihinde Arjantin'de nehirde yüzenlere saldıran piranalar 70 kişiyi çeşitli yerlerinden ısırarak yaraladı. Son olarak 27 Ocak 2015 tarihinde Brezilya'daki "Rio Maicuru" nehrinde büyükannesiyle bindiği kanonun devrilmesi sonucu nehre düşen Adrilla Muniz ismindeki 6 yaşındaki bir kız çocuğu piranaların bacaklarını yemesi sonucu hayatını kaybetti. Çocuk sudan çıkarıldığında vücudunun alt kısmı piranalar tarafından kemiklerine kadar tamamen yenmiş haldeydi.
İlginçtir ki piranalar Güney Amerika dışındaki sularda yaşamamasına rağmen Türkiye'de bile bir pirana saldırısı kayda geçmiştir. 2012 yılında Sabah Gazetesi'nde yayınlanan bir habere göre Samsun'un Havza ilçesinde akvaryum temizliği yapan bir kişi akvaryumda bulunan pirana tarafından ısırılarak hastaneye kaldırılmıştır.
Bu içeriği MasivaTurk.com sitesini kaynak göstererek kullanabilirsiniz. İçeriklerin; MasivaTurk.com sitesi kaynak gösterilmeden herhangi bir web sayfasında, sosyal
medyada ve görsel basında yayınlanması yasaktır. Ayrıntılı bilgi için Kullanım Koşulları sayfasını okuyabilirsiniz.
26.06.2016
Zamanında bu katil piranalar hakkında bir film izlemiştim. O gün bu gündür korkarım bu hayvanlardan.
Pirana denince insanlar ürker. Piranalar bu konuda ünlüdür. Oldukça zararlı ve öldürücüdürler. Dişleri zaten adamı parçalar, toplu halde olduklarında mahvederler.
Zamanında bu sevimli! balıklarla ilgili bir film izlemiştim ve o zamanda beridir, bu balıklardan korkarım :)
En uzunu 60 santimetreyi bulabiliyormuş daha büyük bir balık olsaydı daha fazla korkunç olurdu kesinlikle.
Bu piranaları bilmeyen yoktur. Deniz canlısı balık ama tehlikeli hatta yanlış hatırlamıyorsam filmi bile vardı. Denizin korkunç canlıları. Issız yerlerde ne çıkacağını bilemezsin.