Kâbuslar Hakkında Korkunç Bilgiler

Önerilen Video ▼

Kâbuslar Hakkında Korkunç Bilgiler

Neden Kâbus Görürüz ?

Kâbusların, fobik bir yaşam tarzından ziyade, üzüntülü bir hayatın, suçluluk, bilinç bulanıklığı ya da şaşkınlık gibi duyguların yoğun yaşanması nedeniyle görüldüğü düşünülür. Tüm bu duygular, fark edilmese de, aslında hep bilinçdışında, beyinde bir yerde gizlenmektedir. Kâbus esnasında beynin en dip köşelerine saklanan bu canavarlar, zincirlerinden salınıyor ve bu gizlenmiş korkularla yüzleşiliyor. Kâbus görülmesinin nedeni bir teoriye göre şu: beyin, iç güdüsel olarak simüle ettiği rüya ortamında kişinin, canavarlara, depremlere veya diğer yıkıcı durumlara karşı tepki vermesini pratikleşir. Normal hayatta karşılaşılması muhtemel problemlere ve tehdit unsurlarına karşı kişiyi, psikolojik olarak savunmaya hazırlamış olur. Sıradan bir gecede kâbus görme ihtimali %5 ile %6 arasındadır. Bu oran, geç yatan kişilerde ve yatılan odanın soğuk olması durumunda daha da artış gösterecektir.

Karabasan Görmek

Çoğu rüya, uykunun %25'ini kapsayan ve uykunun en derin anı olan rem safhasında görünür. Ancak bu safhada ilginçtir ki, rüyanın etkisine kapılıp hareket etmek engellenir ve kişinin vücudu kısa süreli felç geçirir. Fakat gözler, göz kapaklarının altında fıldır fıldır dönüyordur. Bunun durumun çok korkunç yan etkisi vardır; eğer uykunun bu safhasında yani ortalama bir insan için gece 3 gibi aniden uyanıldığı takdirde, kişinin uyku felci geçirme ihtimali çok yüksektir. Kişi uyanıktır ama vücudunu kesinlikle oynatamıyordur, dilini bile...

Uyku felci geçiren çoğu insan, göğüslerini ezen ve kendilerini boğmaya çalışan cüce yaratıklar veya korkunç kadınlar gördüklerini söylemiştir. Tabi bu sırada, 30 korkunç saniye boyunca asla vücutlarını kıpırdatamamışlardır.

Gece Terörü

Gece terörü, uyuyan kişinin gözlerinin birden faltaşı gibi açılarak yatağından fırlamasına ve kâbusun hâlâ tuzağındayken çığlıklar atmasına sebep olur. Bazense kişi hâlâ rüyadaymış gibi hareket eder. Etrafını tekmeler, yumruklar veya kovalanıyormuşcasına kaçmaya çalışır. Bu durumu yaşayan insanların ya kendileri sakatlanırlar ya da çevresindekiler zarar görür. Rüyalar bilinenin aksine 13 saniye değil, çok daha uzun sürdüğü için bu zararlar telafi edilemez olur.

1943'de John (okunuşu:)Kaygır isminde bir kadın, gece teröründe, gölgelerden oluşan yaratıklardan kendini korumaya çalışmış ve uyur gezer haliyle babasını ve 6 yaşındaki erkek kardeşini öldürmüştür.

Başka bir olayda ise rüyasında saldırıya uğradığını gören William (okunuşu:)Pollırs adlı bir kişi uyandığında kendini, öz kızını bir el feneri ile vurduğu darbeler sonucu öldürmüş vaziyette bulmuştur.

Hipnagogik Halüsinasyonlar

Uykuya dalma sürecinde, şuur ve uyku arasında bazı hipnagogik halüsinasyonlar görülebilir. Bunlar, uyunan odada tuhaf sesler duyulmasına, odada fizik ötesi yaratıkların geçtiğine veya tanınmayan insanların dikildiğinin hissedilmesine veya görülmesine neden olur. Bu durumu yaşayan çoğu insan, duvar üstünde örümceklerin veya böceklerin geçtiğini gördüklerini belirtmiştir. Tüm bunlar hayali olsa da insanlar üzerinde korkunç etkileri olmaktadır. Bu, belki de ellerinde bir fotoğraf veya izleti gibi bir kanıt olmadığı halde, binlerce insanın neden uzaylı gördüğünü iddia etmesinin sebebi olabilir.

Isaac Newton, Nikola Tesla, Beethoven ve daha birçok düşünür, hipnogogik duyuların yaratıcılıklarını artırdığını söylemiş. Elias Howe, rüyasına mızraklı yamyamlar tarafından kovalandığını görmüş ve bu mızraklar onun, dünyanın ilk dikiş makinesini icat etmesinde ilham olmuştu.

İngiltere'nin genç kadın katili (okunuşu:)Şelın Kar ise cinayetleriyle alakalı sorulunca, "her gece şeytanı rüyalarımda görüyorum. Bazense aynanın karşısında. Ama fark ettimki o benmişim" demiştir.

Karanlıktan Gelen Uyarı

Uyurgezerlik yapan insanların böyle olmalarının sebebi bir zihin hastalığının erken bir evresinde oldukları için olabilir. Korkunç kâbuslar nedeniyle uyurgezerlik yaşayan 26 insan üzerinde yapılmış bir araştırmada, 13'ünün cinnet, diğer 13'ünün ise bir sinir hastalığı olan parkinson hastalığı geçirdiği görülmüştür.

Gelecekten Bir Kare

Bazık kâbuslar gelecekten bir mesaj anlamı taşıyor olabilir. Eski ABD başkanı Abraham Lincoln rüyasında, Beyaz Saray'da bir odaya girdiğini, odada güvenlik görevlilerinin bir cesedi koruduğunu ve ona, cesedin suikast ile öldürülen ABD başkanı olduğu söylendiğini görmüştür. Bu rüya, onun gerçekten vurularak ölmesinden sadece birkaç gün önceydi.

11 Eylül saldırısının hayatta kalan bazı kurbanları, kâbuslarında terörist saldırısını önceden gördüklerini söylemekte.

19 adet Titanik yolcusu ise geminin batacağını defalarca rüyalarında gördüklerini anlatmışlardı. Fakat tüm bunlar bilimsel olarak kanıtlanamamıştır.

Rüyaları Kaydedebilmek

Japon bilim insanları, elektrotlarla bağlanmış bir beyindeki aktiviteleri okuyup, frekansları ölçen ve daha sonra elde ettiği verileri dijital ortamdaki görsellerle eşleştirip, rüyaları okuyablen ve kaydedebilen bir bilgisayar geliştirmekte. Bu yazılım, uyku esnasında beyin aktiviteleri okunmuş gönüllülerin rüyalarını %60 doğruluk payı ile tahmin etmeyi başarmıştı.

Kâbus Tabirleri

Rüyada, ağaçları kökünden söken korkunç fırtınaları, kaçmaya çalışılan depremleri veya dünyanın sonunun geldiği büyük felaketleri görmek, günlük hayattaki kontrol ve otorite eksikliğine işaret eder.

Düğün veya cenaze gibi büyük bir olayı kaçırmak ya da treni, uçağı kaçırmak ise bir amacınızı başarmanız konusunda yeterli olmadığınızı düşünmeniz ve çok büyük bir kaygı taşımanızdan ötürüdür.

Kâbusunuzda dişlerinizin döküldüğünü veya kendinizi çıplak görmeniz; diğer insanların dış görünüşünüzü nasıl yargıladıklarını kafanıza çok takmanızdan veya topluluk içinde konuşmak gibi sosyal faaliyetlerdeki özgüven eksikliğinizden kaynaklanır.

Kovalanmak; problemleri ile yüzleşmekten korkan veya bazı anıları unutmaya çalışan kişilerin gördüğü bir rüyadır.

Kaybolmak ise zor kararlar almak durumunda olan ve ne yapacağını bilemeyen insanların sıklıkla gördüğü bir rüyadır. En sık görünen yüksekten veya suda boğulmak ise geleceğe dair umutsuzluk yaşayan insanlarca görülür.

Korkunç Sahte Uyanış

Sahte uyanış, rüya esnasında uyandığını düşünmek ama hâlâ rüya içinde olma durumudur. Yataktan kalkıp, dişlerinizi fırçalarsınız, işinize koyulursunuz ve sonra şaşırtıcı bir şekilde hâlâ uykuda olduğunuzu fark edersiniz. Bunu bazen rüyaya devam ederken, bazense uyandıktan sonra anlarsınız. Belki de yüzlerce kez kendini tekrarlayabilir. Gerçekten uyanık mısınız, yoksa hâlâ rüyada mısınız ? Bunu anlayıncaya kadar tekrar tekrar uyandığınızı hissettiğiniz, rahatsız edici bir mental hapistir.

Rüyalar Aleminden Kısa Bilgiler

Rüyalarda beynimiz yeni insanlar oluşturmaz. Bize daha önce hiç görmemişiz gibi gelse de, rüyada karşılaştığımız tüm insanlar, hayatımızda en az 1 kere gördüğümüz ve bilinçaltımıza yerleştirdiğimiz insanlardır. Yani beyin, metroda göz ucuyla baktığınız ürkütücü birine, rüyanızda sizi kovalayan seri katil rolünü verebilir.

Doğuştan görme kusurlu insanlar, rüyalarında bizler gibi görsel simülasyonu deneyimlemezler. Onların rüyaları, gerçek hayatlarındaki gibi işitsel ve koku duyusunu temel almış şekildedir. İnsanların çoğu normal bir gecede en az 4, en çok 7 rüya görür. Ortalama bir insan gecenin 2-3 saatini rüya görmekle geçirmektedir. Ayrıca, eğer horluyorsanız o an rüya görmüyorsunuz demektir. Uyandıktan 10 dakika sonra ise gördüğünüz rüyaların %95'ini unutursunuz.

Rüyadayken rüyada olma halini bilme haline lucid rüya yani berrak rüya denir. Eğer berrak rüya görüyorsanız rüyanızı kontrol edebilir ve istediğinizi yapabilirsiniz. Çok fazla bilgisayar oyunu oynayan kişilerin rüyalarını kontrol edebilme ihtimalleri çok yüksektir. Çünkü bir araştırmaya göre oyuncuların, sanal gerçeklik içinde fazla zaman harcaması hayal güçlerini aktif tutmakta ve beyinlerini rüyalarına karşı eğitmektedir. Daha az sayıda agresif kâbuslar görseler de, gerçek bir kâbusla karşılaştıklarında bu kâbus, normal bir insanınkine kıyasla çok daha aşırı şiddet ve korku içerir.

Yüz bin farklı insanın rüyalarını analiz eden bir çalışma, erkeklerin daha çok araba, silah ve şiddet üzerine rüya gördüklerine; kadınların rüyalarının ise ev ve iş yeri gibi alışık olduğu yerlerde geçtiğini göstermektedir.