İmkansız Durumlarda Bir Umut: "Neden Olmasıncılık" (Wishful Thinking) Nedir?
Bilim, kanıt veya istatistiki bilgilerden yararlanmak yerine hangi durumun olmasının kişiyi memnun edeceği baz alınarak karar verme veya inanış düzenleme durumudur. Kişinin kendini tetiklemek için oluşturduğu bir itici düşünce denilebilir. Bir nevi kişinin "pollyannacılık" oynamasıdır. Başka bir deyişle: nesnel temele dayanmayan iyimser varsayım; gönlünden geçen sonuca meyilli düşünme; temenni etme.
İngilizce'de "wishful thinking" olan bu sözcüğün Türkçe sözlük karşılığı "hüsnükuruntu"dur. Yani aşırı derecede umutlanma halinin biraz daha derinleştirilmişi.
İyi niyet içeren, kalpten gelen, öyle istendiği için öyle olacağına inanılan düşünce anlamına gelme durumudur. En kısa tanımı ise "olsa"dır.

Örneğin Nasreddin Hoca'nın komşusuna olan borcunu ödeme planı tam bir "wishful thinking" denilebilir. Şöyle ki:
"keşke öyle olsa", "acaba olabilir mi?", "neden olmasın" düşüncelerinin harmanlandığı bu terim günlük yaşamın hemen her yerinde görülebilir. Siyasetten futbola, kazanç planından hava durumuna, hayatın her anında rastlanabilir ve örnekleri çoğaltmak bolca mümkündür. Mesela Türk milli futbol takımı için hemen her turnuvada, "türkiye gruptan nasıl çıkar" hüsnükuruntu hesaplarını ülkenin neredeyse tamamı yapmaktadır.
Yukarıdaki Türk milli takımı örneği her ne kadar bazı zamanlarda gerçekleşse de bu yine de mükemmel bir hüsnükuruntu (wishful thinking) örneğidir.

Yukarıdaki örnek, üniversitelerin başlama dönemlerinde sosyal medyada çokça paylaşılır. Çoğu öğrenci bu gibi mükemmel planları olacağını söyler ve tabii ki genelde olumsuz sonuçlanır. Sosyal medyadaki capslerin deyimiyle: "yapamadı" gibi bir sonuçla karşılaşması kaçınılmazdır.
Bu gibi kötü sonuçlar doğurması yüksek ihtimaller dahilinde olduğu için "hep kaybetmeye neden olan" da denilebilir.