Bu içeriği 3 dakikada okuyabilirsiniz.
İki Kardeşin Düşmanlığından Doğan Markalar: Adidas ve Puma
Hemen hemen herkesin bildiği, dünyanın en ünlü spor giyim ve ayakkabı markalarından olan Adidas ve Puma'nın hikayesi, kurumsal rekabetin çok daha ötesindedir ve oldukça tuhaftır. Bu ilginç hikayenin kahramanları, birbirine düşman olan iki kardeş, Adi (Adolf) ve Rudi (Rudolf) Dassler'dır. Adolf ve Rudolf'un hikayesi, ailevi bir kavga olmaktan çıkarak zaman içerisinde, yaşadıkları şehirde halkın ikiye bölünmesine sebebiyet veren ve tam 60 sene süren düşmanlığının hikayesidir.

Adolf ve Rudolf, II. Dünya Savaşı'nın hemen öncesinde, küçük bir Alman şehri olan Herzogenaurach'ta, ayakkabı yapıp satmak üzere bir atölye açtılar. Annelerinin çamaşırhanesinde kurmuş oldukları "Dassler Brothers Shoe Company"de, Adi (Adolf) ayakkabıları tasarlayıp üretirken, daha dışa dönük bir karaktere sahip olan Rudi (Rudolf) ise ayakkabıların satışını gerçekleştirmektedir.
Adolf Hitler, 1933 yılında iktidara yükseldiğinde, her iki kardeş de Nazi partisine üye olurlar. Ancak bu durum, 1936 olimpiyatlarında 4 altın madalya kazanan efsanevi Afro Amerikan atlet Jesse Owens'a ayakkabı vermelerini engellemez.

Owens'ın kazandığı zafer, Dassler kardeşlerin ayakkabı satışını da patlatmıştır. Fakat bu başarı, önceden de çok iyi anlaşamayan kardeşler arasındaki tartışmayı tırmandırır. Küçüklü büyüklü olaylarla devamlı olarak tetiklenen tarıtşmalara ek olarak, iki kardeşin eşleri de birbirleriyle hiç anlaşamamaktadır.

Asıl kavga ise müttefik kuvvetler II. Dünya Savaşı esnasında Herzogenaurach'ı bombalarken patlak vermiştir. Adi ve eşi, Rudi ve karısının bulunduğu sığınağa geldiğinde, Adi, müttefikleri kastederek "kahrolasılar yine geldiler" der. Rudi bu sözün kendisini hedef aldığına inanır ve iki kardeş arasındaki ipler, bu yanlış anlaşılma ile tamamen kopar.

Savaş zamanı iki kez tutuklanan Rudi, ilkinde, askerlik hizmetinden firar ettiği için Almanlar tarafından; ikincisinde de Gestapo adına çalıştığı gerekçesiyle Müttefikler tarafından tutuklanır. ABD'li soruşturma yetkililerinin yayımladığı raporda, Rudi'yi ihbar eden kişinin, kardeşi Adi olduğu ortaya çıkar. Rudi savaş kampına gönderilirken, Adi işi yeniden inşa etmeye girişir. En sonunda kardeşler, 1948'de şirketi ikiye bölerler.
Adi, kendi şirketine, adı ve soyadının kısaltmalarından oluşan "Adidas" adını verir. Rudi de kardeşini taklit eder ve şirkete "Ruda" ismini verir; ama daha sonra "Puma"ya çevirir.

Her ikisi de Aurach nehrinin iki yakasında kendi fabrikalarını kurarlar. Fabrikalar, II. Dünya Savaşı sonrası oluşan işsizliğe ilaç gibi gelmiştir. Bu sayede, kısa sürede Herzogenaurach'ın ekonomisinin büyük bir bölümüne hakim olurlar. Şehirdeki halkın büyük çoğunluğu, bu iki şirketten birisinde çalışmaya başlar.

Tüm şehir, Dassler ailesinin kavgasında ister istemez bir taraf haline gelir. Bir fabrikada çalışanlar diğer fabrikanın olduğu tarafa geçmemeye, diğerlerinin gittikleri market ve restoranlara gitmemeye başlar. Gülünç boyutlara ulaşan rekabette, iki şirket çalışanları arasında flört ve evlilik gibi konular da yasaklanır.
Zaman içerisinde Herzogenaurach, "eğik boyunların şehri" olarak tanımlanmaya başlanır. Bunun nedeni ise insanların birbirleriyle konuşmadan önce, ilk olarak hangi ayakkabıyı giydiğine bakmasıdır.
Adolf ve Rudolf, birbirlerine küs olarak 4 yıl arayle ölürler. Rudi 1974 yılında, Adolf ise 1978 yılında hayata gözlerini yumar. Öldükten sonra dahi hasımlık devam eder; iki kardeş de aynı mezarlıkta, fakat birbirinden çok uzağa gömülür.
Bugün her iki markanın da ana merkezi hâlâ Herzogenaurach'da bulunmaktadır ve şehrin ekonomisini yönetmeye devam etmektedir. Adidas ve Puma arasında süren 60 yıllık düşmanlık, 2009'da iki şirketin çalışanları arasında yapılan dostluk maçıyla sona erer.
Bu içeriği MasivaTurk.com sitesini kaynak göstererek kullanabilirsiniz. İçeriklerin; MasivaTurk.com sitesi kaynak gösterilmeden herhangi bir web sayfasında, sosyal
medyada ve görsel basında yayınlanması yasaktır. Ayrıntılı bilgi için Kullanım Koşulları sayfasını okuyabilirsiniz.
22.11.2016
Oyum her zaman pumadan yana adidas yalnızca popüler kültür diye düşünüyorum
İnsanoğlu böyle işte... Bir hırstır alır başını gider ama kimse öbür tarafa bir şey götüremez.
Düşman kardeşler olmalarına rağmen, markalarını dünya markası yapmayı başarmışlar.
Buna hırs demek lazım. 3 günlük dünya için hırsı uğruna, benim olsun uğruna günümüzde hâlâ kalpler kırılmaya devam ediyor.
Adidas ile Puma beni gerçekten çok şaşırttı. Kardeşler tarafından kurulduğunu bilmiyordum.
İki kardeşin ayrı bir firma kurduğunu biliyordum ama böylesine kavgalı olduğunu yeni öğrendim.
Doğrusu çok ilginç bir hikayeleri var ama böyle şeyler günümüzde de hala aynı.