Dünyadaki 7 Milyar İnsan Tek Bir Şehirde Yaşasaydı Ne Olurdu?
An itibariyle dünya nüfusunun %60'ı Asya kıtasında, %16'sı Afrika'da, %10'u Avrupa'da, %8'i Kuzey Amerika'da, %5,5'i Güney Amerika'da ve sadece %0,5'i Okyanusya'dayken kayıtlara göre dünyanın en yalnız iki insanı ise Antartika'da yaşamakta.
İlk adım olarak herkesin dev bir şehirde mi yoksa dev bir köyde mi yaşaması gerektiğini demokrasi ile kararlaştırılmalıdır. Dünyadaki tüm insanların %50,5'i şehirlerde yaşadığı için kırsal kesimlerde yaşayan ve azınlık olan %49.5'lik kısım, çoğunluğa uyup şehirlere dahil olmalı. Hayali şehri inşa etmeden önce gerçek hayattaki benzer örnekleri inceleyerek birbirimize çok yakın bir şekilde yaşamanın nasıl bir şey olacağını anlamaya çalışalım.
Singapur alan genişliğine göre nüfus yoğunluğu, dünya üzerinde en yüksek olan ülkedir. 5.399.000 insan 710km2 alanda yaşamakta. Yani her 1km2'de 7,615 insan var. Fakat Singapur, sadece tek bir şehirden oluşan bir devlettir ve dünyada alan genişliğine göre nüfus yoğunluğu çok daha yüksek olan şehirler bulunmakta.

Örneğin İstanbul'daki Şişli ilçesinde 272.380 insan 10km2 alanda yaşamakta. Her 1km2'ye 27.238 insan düşmekte ve bu sayı sadece kayıtlı yaşayanlara ait. Fakat İstanbul çok kalabalık olsa da yüz ölçümü yine de çok geniş.
Filipinler'deki Manila, genişliğie göre nüfus yoğunluğu dünya üzerinde en yüksek olan şehirdir. 1.780.000 insan 40km2 alanda yaşamakta. Yani her 1km2'de 41.515 insan var. Eğer tüm İstanbul nüfusu, Manila şehrindeki gibi sıkıştırılsaydı, İstanbul'un yüzölçümü 15 kat küçülmüş olurdu.
2016 yılı itibariyle dünya üzerindeki en kalabalık mahalle ise Hindistan/Mumbai'da bulunan Dharavi'dir. 2,17km2 olan bu gecekondu mahallesi İstiklal Caddesi'ne 10 kez sığabilir. Bu küçük sıkışık alanda 1.000.000 civarında insanın evi bulunmakta. Yani 1km2'de 391,705 insan yaşamakta.

Ancak 1980'lerde, Dharavi'den daha klostrofobik ve korkunç olan bir yer daha vardı. İnsanlık tarihinin, nüfusa göre km2 başına düşen en yoğun bölgesi Hong Kong'ta bulunan Kowloon Walled şehri'ydi. Aşağıda, duvarlarla kaplı olan şehrin kuş bakışı bir görüntüsü bulunmaktadır.

33.000 insan, omuz omuza, bu küçük yapıda sıkışık sıkışık yaşıyor ve iç taraflarda yaşayanlar 24 saat boyunca güneş görmüyor. Polis tarafından teftiş edilemediği için çeteler ile yönetiliyordu. Gasp, hırsızlık gibi suçlar yaygındı. Hatta alan darlığı nedeniyle okul olara kullanılan bazı odalar ise geceleri geneleve çevriliyordu. Genelev, kumarhane, uyuşturucu imalathaneleri, dükkanları, köpek eti satan restoranlar, kanun dışı üretim yapan tesislerle dolan Kowloon Walled City, 1993 yılında bu sağlıksız ve anarşist kentten, onun kontrol edilemeyen nüfusundan yorulan İngiliz ve Çin devletlerinin birlikte aldıkları karar ile boşaltıldı ve kısmen yıkıldı. Eğer bu yoğunluk ve yüz ölçümü oranını 1km2'den hesaplamak gerekirse, her 1km2'de 1,200,000 insan yaşardı. Bu sayı küçük bir alanda kaç kişinin yaşayabileceğine dair gerçek bir örnekle görülen mutlak limittir. Tüm dünya nüfusunun birbirine bu kadar yaşaması aşağıdaki fotoğraftaki gibi görünürdü.

Tüm dünya nüfusunun birlikte yaşadığı hayal edildiğinde, yapılacak dev şehrin ne kadar büyük olacağı tahmin edilebilir.
Eğer 7,4 milyar insan için Singapur yoğunluğunda bir şehir kurmamız gerekseydi, bu şehir, Türkiye ve Yunanistan'ın toplamı kadar geniş olurdu.
Şişli yoğunluğunda olsaydı, İç Anadolu ve Karadeniz bölgesinin toplamı kadar geniş olurdu.
Dharavi kadar yoğun olsaydı, Ankara kadar geniş olurdu.
Son olaraksa Kowloon Walled şehri yoğunluğunda olsaydı, tüm insanlık İstanbul büyüklüğündeki bir şehre sığdırılabilirdi. Ama yaşam koşulları çekilemez derecede olurdu.
Tüm dünyanın hep beraber aynı şehirde yaşaması, tuhaf ve zor olacağı kadar dünyanın diğer bölgelerinde inanılmaz derecede boş alanlar kalmış olurdu.
-
https://www.youtube.com/watch?v=9eGlZlq7wDs
Ayrı yaşadığımız halde birbirimizi yiyoruz. Aynı şehirde olmayı hiç düşünemiyorum.