Dejavu Nedir, Nasıl Oluşur ?

Dejavu Nedir, Nasıl Oluşur ?

sola ok  Genel Kültür

17.05.2016

7,460 Gösterim

Bu içeriği 5 dakikada okuyabilirsiniz.

Önerilen Video ▼



Dejavu Nedir, Nasıl Oluşur ?


Hemen herkesin başına gelen, romanlara ve filmlere konu olan dejavu olayı patolojik bir durumdur. Dejavu, yaşanılan bir olayı, daha önceden yaşamışlık hissi, görülen bir yeri daha önceden görülmüş olma hissi veya içinde bulunulan durumun daha öncen de oluştuğu hissidir. Kısaca, anı daha önceden yaşamışlık hissi oluşturan haldir.

Fransızca'da "Deja" yani "daha önceden" ve "Vuir" yani "görmek" fiilinin geçmiş zamanda çekimi olan "Vu" nun birleşiminden türeyen Dejavu kelimesi, "zaten görülmüş olan" anlamına gelmektedir.

Dejavu yaşayan insanlar, yaşadıkları bir olayı sanki daha önceden yaşamış kadar yüksek oranda benzerlik hissi şeklinde tanımlamaktadırlar. Hemen hemen her insan yaşayabileceği bir durum olan dejavu, bilimsel olarak iki şekilde gerçekleşmektedir. Bunlardan 1.si "Deja senti" olarak adlandırılır. Deja senti daha önce yaşanmamış bir hissin anımsanmasına denir. Yani daha önce tecrübe edilmemiş bir durumun tekrar etmesidir. 2.si ise "Deja visite" dir. Dejavisite ise daha önce gidilmemiş bir yere, gidilmiş hissine kapılma durumudur. İnsanlarda çoğunlukla dejasenti görülmektedir.


Dejavunun kökeni çok eskilere dayansa da, konu ile ilgili bilimsel araştırmalar 20. yüzyılda başlamıştır. Her ne kadar dejavunun temeli tam olarak bilinmese de, bilimsel yaklaşım bu deneyimin doğaüstü bir olay olmadığını, hafızayla ilgili oluşan bir anormallik sonucu, deneyimlenen olayın daha önceden yaşanmış gibi algılanmasından ibaret olduğu yönündedir.


Dejavu Neden ve Nasıl Oluşur ?


Günlük hayatta yaşanılan olaylar, ilk olarak beyinde bulunan kısa süreli belleğe giriş yapar. Daha sonra kısa süreli bellekten uzun süreli belleğe geçiş yapar. Bu geçiş sırasında ortaya çıkabilecek bir problem dejavu hissini oluşturur.

Yapılan araştırmaların sonucunda insanların %70'i dejavu hissini hayatlarında en az 1 kez yaşamıştır. Birçok araştırmacı ve bilim adamı, yaşanmamış olayları, nasıl yaşanmış hissine anlamak için birçok deney yapmıştır. Bu araştırmalar için birçok sağlıklı kişinin beyin MR'ını çekmişlerdir. Araştırmaya katılan gönüllülerin çok emin olarak hatırladıkları ve yaşadıkları kesin olan konularda beyinin yan alt kısmında bulunan ve yaşanan birçok olayı hafızalayan log'taki faaliyetlerin aşırı arttığı gözlemlenmiştir. Ancak katılımcıların çok emin olmadıkları biraz emin oldukları söyledikleri ama asla yaşanmamış hayali olduğu bilinen olayları düşündükleri sırada ise beynin üst bölgesinde bulunan ve yaşanan olayların yalnızca ana fikrini belleğe alan bölgenin daha etkin olduğu gözlemlenmiştir. Tahminen dejavu beynin bu bölgesinde gerçekleşmektedir.

Dejavu

Bilim litarütüründe dejavu ilk kez 1928 yılında Edward Titchener'ın "Bir Psikoloji Kitabı" isimli kitabında tanımlanmıştır. Doktor Titchener durumu şöyle izah etmektedir: Beyin bir deneyime yönelik olarak tam bir algı üretmeden önce kısmi bir algı yaratır. İşte bu kısmi algı daha önce deneyimlenmiş bir olay olduğu hissi oluşturmaktadır.

Beyin bazı durumlarda görüntü ve ses gibi girdileri beyine giriş anında algılayamayabilir. Bu durumun nedenleri arasında yorgunluk ve stres gelmektedir. Beynin bu gibi nedenlerden dolayı algılamalarda zorluk yaşaması dejavuya neden olabilen bir durumdur. İlk başta algılanamayan, sonra ise algılanan girdiler, algılandığında, kişi bu girdiyi daha önce yaşamış hissine kapılır.


Dejavu durumu, önceden yaşanmış hissine kapılmayken, bir de bu durumun tersi bulunur. Bu durumun adı da, "Jamais Vu" dur. Eğer bu durum yaşanırsa, kişiler tanıdıkları yerlerde yabancılık çekerler. Bu durumda aynı şekilde dejavunun oluşmasında yer alan sebeplerden dolayı ortaya çıkmaktadır.

Dejavu, beyin içerisinde bulunan zamansal mekanizmaların farklılaşmasıyla ortaya çıkan bir durumdur. Beyinde kaydedilen bilgilerin uyumsuzluğu dejavu yaşanmasına neden olur. Beyinde farklı türlerde hafızalar bulunur. Bir olay yaşanırken, sesi duyulurken ya da görülürken o andaki bilgiler ilk önce kısa süreli belleğe yerleşir. Ardından bilgiler uzun süreli belleğe aktarılma sürecinden geçer. Bilgilerin bu uzun süreli belleğe geçişi sırasında bir sapma olabilmektedir. Bu sapma, yolu kısaltma şeklindedir. Bilgi normal yoldan saparak uzun süreli belleğe iletilir. Bunun sonucunda o andaki algı, kişiye uzun süreli bellekten gelmiş gibi olur. Kısa süreli bellekten, uzun süreli belleğe geçiş sırasında oluşan bu problem sonucunda dejavu yaşanır.


Alkollü bir insanın dejavu görme olasılığı çok daha yüksektir. Bunun yanı sıra dejavu durumu farklı sinirsel hastalıklarda da yaşanabilmektedir. En çok da sara nöbetleri öncesinde bu durumla karşılaşılabilir. Kişide dejavunun çok sık biçimde yaşanıyor olması, aynı zamanda bir çeşit sara hastalığının belirtisi olabilmektedir. Özellikle çocukluk ve ergenlik dönemlerinde dejavu çok fazla yaşanıyorsa doktora başvurulmalı ve sara hastalığı olup olmadığı anlaşılmalıdır. Yetişkinlerde ise bu durumun yaşanması stres, yorgunluk veya diğer sebeplerden ötürü olabilmektedir.

Dejavu hissinin başka nedenlerden dolayı kaynaklandığı da söylenmektedir. Söylenenlere göre kişi daha önce o yerin fotoğrafını görmüş olabilir. Yıllar önce hatırlanılan bir olay hakkında bir kitap veya bir makale okunmuş olabilir. Çok önceden seyredilen bir filmin konusuyla benzerlik taşıyabilen küçük bir parça olabilir veya yaşanılan olay daha önceden rüyada görülmüş fakat o rüya hatırlanmıyor olabilir. Dejavu yaşanırken, o anda kişinin yanında bulunan bir kişinin giydiği kıyafet, konuşma tarzı veya orada bulunan bir cisim, önceden yaşanılan bir olayı çağrıştırıyor olabilir. Bu durumlarda beyinde karışıklık oluşup dejavu görülmesine neden olduğu söylenir.

Deja vu

Dejavunun dini açıdan da benzer bir açıklaması olduğu söylenmektedir. Bu açıklamaya göre; İnsanoğlu yaratılıştan itabaren kaderini yaşar. Bu da insanın, doğumundan ölümüne kadar olan tüm yaşantısının önceden kayıtlı olması demektir. İnsanoğlunun tüm iradesi, yaşayacakları ve yapacakları önceden kaderde yazılmıştır. Bu yüzden yaşarken hissedilen, önceden yaşanmışlık hissi olan dejavu, ruhun insana, kaderi anlatma şeklidir.



Bu içeriği MasivaTurk.com sitesini kaynak göstererek kullanabilirsiniz. İçeriklerin; MasivaTurk.com sitesi kaynak gösterilmeden herhangi bir web sayfasında, sosyal medyada ve görsel basında yayınlanması yasaktır. Ayrıntılı bilgi için Kullanım Koşulları sayfasını okuyabilirsiniz.

17.05.2016

İçerik hakkında soru sorabilir veya yorumda bulunabilirsiniz.

İsim
Web Site
E-Posta
Mesaj

Yorumlar (13)

  1. Beril

    Bu dejavu işi çok garip bir şey. İnsan nasıl yaşayacağını daha önce görebilir, anlamak imkansız.

  2. Çok güzel açıklamışsınız. Paylaşımlarınız gerçekten çok kaliteli ve güzel. Sürekli takip etmeyim sitenizi.

  3. Gökhan Geben

    Alkollü birisinin deja vu görmesinin olasılık olarak fazla olması, bence o sırada beynini tam kontrol edememesinden kaynaklanıyordur.

  4. Sefacan

    Bazen bende de oluyor. Sanki o an daha önce yaşamış ve çok garip bir hisle karşı karşıya kalıyorum her insanda olan şeyler galiba.

  5. Şekil Fahri

    Dejavu benim en sevdiğim hisler arasında yer alır. Hatta en başta yer alır. Ama artık pek olmuyor, neden bilmiyorum. Ayrıca dejavu rüya ile bağlantılı olabilir.

  6. Berat Hopacı

    Bende bazen insanlara karşı oluyor. Sanki daha önce görmüştüm gibi laflar ederim. Fakat mekanlar konusunda hiç dejavu yaşamadım.

  7. Suat Güçlüoğulları

    Dejavu her insan en az hayatında bir kere yaşamıştır, eminim. Ama çoğu kimse adının bu olduğunu bilmiyordur.

  8. Adem Dalkılıç

    Dejavu yaşamayan insan var mıdır bilmem. Ben dejavuya inanırırım. Zaten bizler yaratılmadan önce ruhlarımız birbirleri ile tanışıyordu, oradan kaynaklı olabilir.

  9. Ercan Çıngır

    Dejavu kesinlikle inandığım ve de defalarca yaşadığıma inandığım bir olgu. Bunu bende araştırıyorum fakat bence bazı soruların yanıtsız kalması en doğrusu olacaktır.

  10. Süleyman

    Kader konusu devaju ile açıklanmış burada bir konuya dikkat çekmek istiyorum; insanlara cüzi irade verilmiştir. Kişi, arabayı düz yol varken bozuk yola sürerse yine aynı yere gider. Ama rahat gitmek varken kötü, bozuk yolu tercih etmesi, kişinin kendi kaderini kendi yönlendirmiş olmasıdır.

  11. Mavi Deniz

    Kendisini çoğu kişinin dejavu filmi ile öğrendiği terimdir. Başıma şu aralar oldukça çok gelmekte, artık sıkıldım la.

  12. Çok yaşıyorum bu hissi. Ben bunu bir yerde görmüştüm, bu anı yaşamıştım, bu konuşmayı yapmıştım gibi. Ama insanın yaşayacaklarının baştan yazılı olduğu düşüncesine de katılmıyorum. :) Bilimsel açıklamalar daha doyurucu geldi bana. Teşekkür ederim paylaşım için. :)

  13. Muhittin

    Dejavuyu ben çok yaşardım. Bazen yine yaşarım. Hep derim; ben bunu bir yerden tanıyorum ama nerden... Bir de dejavu filmi vardı, iyi şekilde anlatıyor.


Bu İçerikler de İlginizi Çekebilir...

Medyanın En Çok Kullandığı Algı Yönlendirme Yöntemi: Framing Effect (Çerçeveleme Etkisi)
03.12.2017
8,461 Gösterim

Medyanın En Çok Kullandığı Algı Yönlendirme Yöntemi: Framing Effect (Çerçeveleme Etkisi)

Framing Effect, Türkçeye Çerçeveleme Etkisi olarak çevrilen bu kavram, günümüzde, özellikle gazetecilerin en çok başvurduğu yöntemlerden biridir.

Dünyayı Yöneten En Güçlü Aileler: Rothschild Ailesi
16.06.2016
15,327 Gösterim

Dünyayı Yöneten En Güçlü Aileler: Rothschild Ailesi

Yahudi kökenli Rothschild ailesi, trilyonlarca dolarlık servetleriyle, dünyanın en zengin ve en kirli işlerine bulaşmış ailelerinden biridir.

Yalnızca Silindir Ayna ile Görünen Anamorfik Çizimler
07.01.2016
10,484 Gösterim

Yalnızca Silindir Ayna ile Görünen Anamorfik Çizimler

Anamorfik çizim veya anaformik tasarım nedir, nasıl yapılır, tekniği nedir? gibi soruların cevapları ve birbirinden ilginç anamorfik çizimler.

Sonik Patlama Sesi ve Etkileri
25.07.2016
7,463 Gösterim

Sonik Patlama Sesi ve Etkileri

15 Temmuz 2016 gecesi, FETÖ/PDY örgütü tarafından yapılan darbe girişimi sırasında kulakları inleten sonik patlama sesleri duyulmaya başlandı.

Katil Deniz Canlıları: Piranalar
26.06.2016
10,445 Gösterim

Katil Deniz Canlıları: Piranalar

Katil ruhlu, doyumsuz ve kana susamış... Büyük beyaz köpekbalıkları hariç, başka hiçbir balık bu kadar kötü bir üne sahip değildir.