Bu içeriği 4 dakikada okuyabilirsiniz.
Azerbaycan Ulusal Kahramanı Mübariz İbrahimov
Ünlü Türk şairi ve yazarı Hüseyin Nihal Atsız, "Kahramanlık" adlı şiirinde şöyle der:
"Adsız sansız olsa da, en büyük kahramanlık;
Göz kırpmadan saldırıp bir daha dönmemektir."

Türkler'in şanlı tarihindeki, gözünü kırpmadan ölüme atılan isimli, isimsiz birçok kahramandan birisidir Mübariz İbrahimov. Yalnızca Azerbaycan Türkleri'nin değil, dünyadaki bütün Türkler'in bilmesi ve asla unutmaması gereken, haksızlığa, zulme ve işgâle karşı tek başına baş kaldırmış ve bu uğurda şehit olan bir Türk kahramanı, hatta bir anlamda günümüzün Kür Şâd'ıdır. 2010 yılında henüz 22 yaşında şehitlik mertebesine yükselen ve hakkında rivayetlerin haricinda görsel bilgi ve belgelere de sahip olduğumuz Mübariz İbrahimov’un onurlu öyküsü...
Ağa Kerim oğlu Mübariz İbrahimov 7 Şubat 1988'da, Azerbaycan'ın Bilesuvar kazasında bulunan Aliabad köyünde dünyaya gelmiştir. 1994 senesinde başladığı eğitimini 2005 yılında tamamladı. Aynı yıl askerlik görevini yapmak üzere askere alındı. Askerlik hizmetini Azerbaycan içişleri bakanlığına bağlı özel kuvvetler birliğinde yaparak 2007 yılında çavuş rütbesiyle terhis oldu. 2009 yılında kendi isteğiyle uzman çavuş rütbesiyle askerliğe döndü. Arzusu ermenilerle sınır olan bölgelerde görev yapmaktı. Ancak bu amacına nihayet 2010 yılının Nisan ayında ulaştı ve kendi isteğiyle Karabağ cephesine, sınır birliğine atandı. Kafkas dağlarının güneydoğusunda yer alan 4392 km2'lik binlerce yıllık Türk yurdu, Azerbaycan'a ait olan Karabağ'da ermenilerce 1948, 1953 ve 1988'de Türklere kariı insanlık dışı katliamlar ve soykırım yapılmış, birçok Azerbaycan Türkü'nü çocuk, kadın ve yaşlı diye ayırmadan vahşice öldürülmüş, bir çoğu da sakat bırakılmıştı.

1990'ların başıda bölgede etnik çatışmalar yeniden başlamış ve ermenistan'ın Karabağ'ı kendi sınırlarına katma isteğini açıklamasının ardından bu çatışmalar ermenistan ve Azerbaycan arasında savaşa dönüşmüştü. 26 Şubat 1992'de Rus ordusunun desteğiyle 7000 Azerbaycan Türkü'nün yaşadığı Hocalı'yı basan işgalci ermeniler şehri yakıp yıkmakla kalmadı, Azerbaycan resmi kaynaklarına göre, 83'ü çocuk, 106'sı kadın ve 70'den fazlası yaşlı olmak üzere toplamda 613 sivil öldürdü. 487 kişiyi ağır yaraladı. Ölü ve yaralılardan başka 1275 kişiyise rehin alınmış, 150 kişi ise kaybolmuştu. Cenazeler üzerinde yapılan incelemeler sonucunda, bir çoğunun yakıldığı, gözlerinin oyulduğu, başlarının kesildiği görülmüştü. Bu insanlık dışının cinayetlere hamile kadınlar ve çocuklarında maruz kaldığı tespit edilmişti.
Bu yaşananlar ve ermenilerin sürekli daha da artan tacizleri bütün Azerbaycan Türkleri gibi Mübariz İbrahimov'u da etkilemiş, üzmüş ve intikam için yemin etmişti. Bu arsızlığın, küstahlığın ve kendini bilmez sardırganlığının bir şekilde hesabı sorulmalıydı. Mübariz İbrahimov sınır görevinin 3. ayında bir gece nicedir kafasında kurduğu planı uygulamaya koyar. 19 Haziran 2010 günü, gecenin 23:30'unda kimseye haber vermeden yanına silah ve cephane alarak geride anne, babasına: "Şehit olursam üzülmeyin, vatan sağolsun" diyen kısacık mektup bırakıp, tek başına 1 km'lik mayın döşeli sınırı aşar. Ermenistan tarafında geçerek ermeni ordusunun sınır karakoluna baskın düzenler. Bu ani ve şok saldırıyla ilk hamlede karakolda bulunan asker ve subayları öldürür. Ardından gelen takviye kuvvetleriyle 5 saat boyunca karakolda ele geçirdiği ermeni cephane ve silahlarını kullanarak savaşır. En sonunda cephanesi bitinceyse süngüsünü takar ve saldırır. Gün doğarken şehit düştüğünde, arkasında 45 ermeni asker ve subayının ölüsünü bırakmıştır. Gayri resmi kayıtlara göre bu sayı 135'tir.

Mübariz İbrahimov'un kışlada olmadığı farkedildiğinde aradıkları babası o sabahı şöyle anlatmıştır: "O gün sabah erken saatlerde beni aradılar ve oğlumun eve gelip gelmediğini sordular. Silah ve cephane alarak birliğinden ayrıldığını bildirdiler. Ben oğlumu bilirim, Karabağ sınırına gidin dedim. Daha sonra mektubunu bulmuşlar."
Ermenistan bu olayla adeta şok olmuştur. Yaşadıkları büyük hezimetten dolayı orduda komuta kademesini değiştiren ermenistan, bir yandan olay sonrası dehşet ve korkuya kapılan ermeni halkını teskin edebilmek için yalan yanlış haberlerle olayın boyutlarını küçültmeye çalışırken, bir yandan da şehit Mübariz'in cansız bedenine hakaret edecek kadar alçalır ve elleri bağlı cesedi üzerine yaptığı hakaretleri Rus internet sayfalarında yayınlar.
Şehit Mübariz İbrahimov'un cenazesi, Azerbaycan devletine 2 ay boyunca teslim edilmez. En sonunda cenazeyi teslim ettiklerinde ise Mübariz'in cenazesinin bile ermenileri ne kadar korkuttuğu görülmüştür. Şehit Mübariz'in cenazesi saygısızca elleri kelepçeli olarak teslim ediliri.
Şehadetinden sonra Mübariz İbrahimov'a Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından Azerbaycan'ın ulusal kahramanı ünvanı verilir ve Mübariz İbrahimov, Bakü'de bulunan şehitler mezarlığına defnedilir. Cenaze törenine katılan on binlerce kişi gözyaşları içinde hep bir ağızdan haykırmaktadır: "Hepimiz Mübariz'iz !"


Bu içeriği MasivaTurk.com sitesini kaynak göstererek kullanabilirsiniz. İçeriklerin; MasivaTurk.com sitesi kaynak gösterilmeden herhangi bir web sayfasında, sosyal
medyada ve görsel basında yayınlanması yasaktır. Ayrıntılı bilgi için Kullanım Koşulları sayfasını okuyabilirsiniz.
14.04.2016
Tek başına bir ordudur İbrahimov, ruhu şad olsun.